BENİMLE YÜZLEŞ {draco malfoy fan fiction}

Profesör Riddle'ın bağırışını duyan Draco ellerini hızlıca Elina'nın yüzünden çekti ve hemen ne yaptığının farkına vardı.Kendini utanç verici bir duruma sokmuştu.Elina'nın onu hatırladığını sanmıştı ama Elina onu çoktan unutmuştu bile.O 5 yaşında güle oynaya eğlendiği arkadaşını,bebeklik arkadaşını unutmuştu.Draco ise o gittiği günden beri arkasından onu bekliyordu.Onu,onun şu an ne yaptığını düşünmediği bir gün bile yoktu.

Peki Elina? Elina yeni geldiği okulunda ilk günden hoşlanmaya başladığı çocuğun eski arkadaşı olduğunu biliyor muydu? Nereden bilebilirdi ki? İkisi de bu sorular silsilesinden kurtulmaya çalışarak profesörün ardından onun odasına gittiler.Profesör Riddle ikisini masasının önündeki yüksek kaliteli deriden yapılmış işlemeli sandalyelere oturttu ve konuşmaya başladı.

"Malfoy,okula daha yeni gelmiş arkadaşını okula alıştırmaya çalışmak yerine onu böylesine rahatsız etmen üzücü.Umarım bu yersiz davranışının bir açıklaması vardır küçük adam?"

Draco utanarak kafasını önüne eğdi ve konuşmaktan çekindiği için sustu.Profesör başını yavaşça Elina'ya çevirdi ve genç kıza baktı.Onun o yeşil,adeta cennetten düşmüş iki parça gibi olan gözleri,dünyadaki en güzel bitkinin mis kokulu liflerinden elde edilmiş gibi duran kestane saçları,o aynı bir bebeğinki gibi yumuşak ve pürüzsüz teni profesörü adeta hipnotize etmişti.Genç kız meraklı bir şekilde odaya göz atarken o da genç kıza bakıyordu.Bilmediği şey ise Draco'nun da aynı şeyi yaptığıydı.

"Elina…"

Genç kız usulca kafasını yakışıklı profesörüne çevirdi ve cevap vermek istermişcesine kafasını salladı."Bay Malfoy sizi rahatsız ediyor muydu?"

Elina kafasını iki yana salladı ve Draco'ya baktı."Hayır profesör,problem değildi.Sanırım kendileri beni başka birileriyle karıştırmış olmalı." Profesör bu açıklamadan tatmin olmuş olacak ki çocuklara bir el hareketiyle odasından çıkabileceklerini işaret etti.İkisi de sevinmiş olacaklar ki profesörlerinin odasından hızla çıktılar.

Odadan çıktıkları zaman Draco utanarak Elina'ya baktı ve hafifçe gülümsedi. "Beni şikayet etmediğin için teşekkürler yeni kız." Elina da ona yumuşak bir gülümsemeyle karşılık verdi.Başını hafifçe salladı ve bunun problem olmadığını belirtti.Beraber hızlıca ortak salonun yolunu aldılar.Geldiklerinde kimseye fark ettirmeden Slytherin masasına oturdular ve Dumbledore'un açıklamasını dinlemeye başladılar.

"Çocuklar, okulumuzda bir felaket gerçekleşti.Bir kız öğrencimiz hayatını kaybetti.Bundan dolayı çok mahcubuz.Öğrencimize ne olduğunu en kısa sürede çözeceğiz.Bu süreçte bazı yeni kurallar koyduk.Akşam 6'tan sonra yatakhaneden dışarı çıkmak yasak.Kendi profesörlerinizin sözünden çıkmayacaksınız."

Elina Dumbledore'un bu açıklamasından sonra şok oldu.Okullarında daha gelmesinin ardından ilk günden bir öğrenci öldürülmüştü.Yoksa bu onun getirdiği bir lanetten mi kaynaklanmıştı? O bir bela mıknatısı mıydı? Endişeyle etrafına bakındı.Acaba diğer öğrenciler bu durum hakkında ne düşünüyorlardı?

Slytherin masasını dinlediği zaman bazı öğrencilerin "Sırlar Odası" diye bir yerden söz ettiklerini duydu.Bu "Sırlar Odası" da neydi? Neyin nesiydi? Hızlıca masada Pansy'i bulup ona bu sırlar odasının ne olduğunu sordu. "Yıllar önce açılmış garip gurup bir şey."

Elina korkarak gizlice masadan kalktı ve salondan çıktı.Doğruca zindana doğru yol aldı.Kısa ayakları çok büyük adımlar atıyordu.Hemen yatakhanesine gitmek istiyordu.Belki de bu lanet okulda daha fazla durmamalıydı.Tam zindanların kapısına gelmişken bir ses onu durdurdu.

"Elina buraya gel."